Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Şubat’ta ülkemizdeki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğini ziyaret ederek, Türkiye’de meydana gelen deprem sonucu çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinden dolayı başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanını Türkiye’nin Azerbaycan Büyükelçisi Cahit Bağcı karşıladı.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev yürekten sözlerini yas defterine yazdı.
Ardından devletimizin başı büyükelçi ile görüştü.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev şunları söyledi:
–Size bir kez daha başsağlığı diliyorum. Bu büyük bir bela, büyük bir trajedi. Masum insanlar öldürüldü ve yaralandı.
Biliyorsunuz ki Azerbaycan her zaman olduğu gibi ilk dakikalardan ve saatlerden itibaren kardeş Türkiye’nin yanında oldu ve her zaman olduğu gibi desteğini ve dayanışmasını gösterdi. Bu acı trajedinin sonuçlarının bir nebze de olsa ortadan kalkmasına yardımcı olabildiysek, bunu kendimiz için bir onur sayıyoruz. Türkiye iyi günde de zor günde de her zaman yanımızdadır.
Bu korkunç deprem bizi çok sarstı. Başka bir deyişle, her birimiz için büyük manevi acıya neden oldu. Kardeşlerimizin acısını paylaşıyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Sevgili kardeşim Sayın Cumhurbaşkanı’nı telefonla arayıp taziyelerimi ilettiğimde tüm varlığımızla yanınızda olduğumuzu ve sürekli heyetler gönderildiğini bildiğinizi söyledim. Aynı zamanda doktorlar, kurtarıcılar, gönüllüler gönderiliyor ve gönderilecek.
Biliyorsunuz ki Azerbaycan halkı kendi öz kardeşlerine, yerli kardeşlerine destek olmak için neleri varsa gönüllü olarak getiriyor. Yani kim battaniye getiriyor, kim yatak getiriyor ve kim ceket getiriyor. Neye gücü yetiyorsa onu esirgemez. Gerçek kardeşlik ilişkilerinin sadece devletlerarası düzeyde, devlet başkanları düzeyinde değil, halk düzeyinde de var olduğunu ve bunun doğal olduğunu bir kez daha tüm dünyaya gösteriyoruz.
Kamu kurumlarımız da desteklerini gösteriyor. Haydar Aliyev Vakfı şimdiden büyük bir girişim başlattı. Vakfın tüm imkanları, Vakfın bünyesinde çalışan tüm insanlar bu yardım kampanyasına şimdiden katıldı.
Edindiğim bilgilere göre özel şirketler faaliyete geçmiş ve teknik yardımın yanı sıra mali yardımda da bulunmaya başlamışlardır. Benim talimatımla en büyük şirketimiz SOCAR desteğini vermeye başlıyor. Biliyorsunuz ki SOCAR’ın Türkiye’de büyük faaliyetleri ve büyük fırsatları var. Bu firma da bir Türk firması ve elindeki tüm imkanlarla yardımcı olmaya çalışıyor ve çalışacak.
Devlet kurumlarımızın temsilcilerinin de kendi teşkilatları bünyesinde insani yardım örgütlenmesinde aktif olduklarını biliyorum ve bunu ancak memnuniyetle karşılayabiliriz. Yani bugün tüm Azerbaycan halkı kardeş Türk halkının yanındadır.
Benim talimatımla, Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanlığı’na talimat verildi, tüm yardım konuları tek merkezden yönetilecek. Ayrıca hastanelerimiz yaralı kardeşlerimizin tedavisi için her türlü şartlara sahiptir. Bakü’de ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti dahil diğer şehirlerde şimdiden yataklar tahsis edildi ve gerekirse hasta getirmeye hazırız.
Buna paralel olarak, büyük bir gönüllü grubu şimdiden yolda. Büyük gönüllü gruplarımız var – hem Haydar Aliyev Vakfı altında çalışan gönüllüler hem de ASAN gönüllüleri, yani Azerbaycan’da talihsiz bir olay olduğunda, örneğin Şamahı, Ağsu, İsmayilli’de bir deprem olduğunda her zaman ilk yardım oluyorlar. olmuştur Şimdi hareket halindeler.
Eminim ki Türkiye bu acı imtihandan onurla çıkacak ve üstesinden gelecektir. Ama bu inanılmaz derecede büyük bir trajedi. Kurtarılan her hayat bize bir dünya kurtarıyor gibi görünüyor. Yine Türkiye, Azerbaycan ve diğer ülkelerden kurtarıcılar harika bir iş çıkarıyor. Tabii burada asıl yük ve manevi yük Türk hükümetine düşüyor. Sayın Cumhurbaşkanı kardeşim hemen tüm talimatları vermiş, bütün bakanları afet bölgelerine göndermiş, eminim ki güçlü ve güçlü Türk devleti bu zorluğun da üstesinden gelecek ve yakın zamanda kurtarma ve arama çalışmalarını sürdürecektir. Ondan sonra tabii ki restorasyon çalışmalarına katılmaya hazırız. Yani Türkiye-Azerbaycan zaten tek yumruk, tek yürek, tek ruhtur. Biz böyle görüyoruz, Türkiye ve Azerbaycan vatandaşları da böyle görüyor. Bu zor günlerde Türkiye’nin yanında olmak bizim için büyük bir onur.
Bir kez daha söylüyorum geçmiş olsun, tüm hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin, yakınlarına Allah sabırlar versin, doğal afetler oluyor, kimse bunlara karşı sigortalı değil. Ancak Türk devletinin faal ve esnek adımları, Türk hükümetinin asıl meselesinin insan faktörü olduğunu bir kez daha göstermiştir ve aynı zamanda bu zorlu sınav, Türkiye’nin gücünü tüm dünyaya bir kez daha gösterecektir. Bu, kardeş halkımızı sarsmayacak, Türk devletinin iradesini etkilemeyecektir. Türk devleti güçlü bir devlettir ve bu felaketle mücadelede gücünü göstermektedir.
kaynak :https://president.az/az/articles/view/58876