Hemşerilik; aynı şehirden, aynı coğrafi bölgeden, aynı ülke’den ve aynı kültürden olmayı ifade eder. “Hemşerilik” aidiyet ve kimlik duygusunu anlatır. Türkiye’de köylerdeki toplumsal örgütlenme akrabalık ve hısımlık bağları üzerine kurulmuşken, şehirlerde ise düşünce, inanç ve güven ilişkileri belirleyici olmakla beraber aynı coğrafi kökene mensubiyet de etkilidir. Özellikle büyük şehirlerdeki örgütlenmelerde etkin olan faktörlerden birisi hemşerilik anlayışı ve ilişkileridir.
Özellikle Kocaeli,İstanbul, Ankara gibi Büyükşehirlerde dernekçilik daha ön plana çıkmaktadır. Bizim yörenin de en yoğun olduğu bölgelerdir bunlar. Hemşericilik mikro milliyetçilik değil ortak bir buluşma noktasıdır.
Özlem vardır ,hasret vardır sevgi özlemi, bir özlem vardır özlemlerin en büyüğü memleket özlemi öyle değil mi? Yüreklerin ve kalplerin her zaman orası için atan memleket özlemi vardır. Köyünün,yaylanın özlemi vardır, Tabi ki memleketinde doğup, büyüyenler daha iyi bilir, bu hasretin özlemini, çeken bilir memleketteki yoksul hayatın zorluklarını yaşayan bilir. Dağlarda, tarlalarda o sıcak yazın sıcağında Ramazan ayının ortasında çalışmanın zorluklarını, o çocuk yaşta yaşamanın şartların çocukça oynamanın akranlarının şehirlerde bisiklet binerken bizler o zor şartlarda tarlalarda çapa yaparken ekini biçerken af edersiniz merkeplerle kışlık odunlarımızı hazırlarken özlemine hasret genç beyinlerimizin ailesine katkımız olsun diye 6 yaşında başlayan çalışma zorunluluklara alışmanın, şartlarını işte bizler biliriz, kısa pantolonlarla, okul yollarını çiğneyenler ve şartlarını yaşayan bilirler İşte bu şartlarda yaşadığımız beldelerimizin ve köylerimizin, terk etmenin buruk üzüntüsünü çekerek, hasretine katlanarak, yaşam mücadelesi verdiğimiz Büyükşehirlerde neleri hatırlarız biliyor musunuz, Derede göl yapıp yüzmenin özlemini, harmanlarda top oynamanın özlemini, yine harmanlarda dövülen buğdayın oluşunu yığınla tarih olmuş fakat sonucunda yine ihtiyaç duyacağımız inşallah duymayız kağnılarla sap çekmenin, harman sürerken düvenlere binmenin zevkini, özlemini çekenler olarak hasretini yaşayanlar olarak, hayatın zor şartlarını yaşayan bilir. Yetiştirdiğimiz evlatlarımızın istikbalini kuracağız hazırlayacağız derken gençlerimizi geçmişini unutturmamak için tabi ki geçmişi yaşamalarını istemiyoruz ama nereden geldiklerini, Atalarının, Analarının, Babalarının ne zorluklarla ne şartlarla mücadele verdikleri toprakları unutmamaları için büyük şehirlerde yaşarken gençlerimize örnek davranışlarla bazı şeyleri öğretmek bizlere düşüyor, Kimileri lokantalar da , kimileri tamirhanede, kimleri sanayide çalışarak ailelerine katkı sağlamak isteyen gençlerimizin bizlerin geçmişte yaptıkları katkılara benziyor, kimi çocuklarımız imkanlar dahilinde okumayı, tercih etmeleri, okuyup Eğitimli olarak Vatanına Ailesine etrafına faydalı bir İnsan olmayı amaçlayan gençlerimize, daha güvenli daha rahat, bir hayat için mücadele içinde çabalayıp durmuyor muyuz, tabi ki elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz, buraya kadar anlattıklarım mecazi anlamda geriye bakış açımızdı, Geleceğe bakışımız nasıl olmamı bunları yazalım isterseniz.
Önemli olan bizim ve çocuklarımızın ilerisi ve geleceği, bu bakımdan konumuz nereye geliyor. tabi ki çarpık şehirlerde ayrı, ayrı bölgelerde, bölünmüş Belde ve Köy halkımızın dayanışmasını, geleceğin umutları gençlerimizin akraba bağlarını ve kaynaşmayı sağlayıcı, birlik ve beraberliğin, buluşma noktası, düğünlerde, Bayramlarda, Cenazelerimizde, Sünnetlerimizde, Mevlitlerimizde, Nişanlarımızda, Kültürümüzü örf ve ananelerimizin devamı için Toplumsal ve sosyal sportif faaliyetlerin organize biçimde halkımıza yansıtmanın tek noktası ve geldiğimiz sonuçta yine DERNEKÇİLİK
Dernekçilik,Bu güne kadar Kocaeli de var olmamıza katkı sağlayan ve birlikteliği sağlayan bir Kurum dur. Dernekçilik zaman ve maddi fedakarlık ister. Derneğimizde kuruluşundan bugüne kadar emek harcayan büyüklerime ve kardeşlerime teşekkür ediyor, ahirete intikal eden büyüklerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Saygı ve sevgilerimle dost kalın mutlu kalın