Sovyetler Birliğinin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Azerbaycan’ ı ve Ermenistan’ı ilk tanıyan ülke Türkiye’dir.
Türkiye Ulu Önder Mustafa Kemal’in “Yurtta Barış ve Dünyada Barış” politikasını takip ediyordu.
Ermenistan ne yazık ki bu uzatılan zeytin dalı barış dilini bile anlamadılar.
Rusya’nın mekanize birliğinin yardımı ile Azerbaycan topraklarını katliam ve de soykırım yaparak işgal ettiler.
Her yıl 31 Mart Azerbaycanlıların Soykırımı Günü olarak anılmaktadır. 1918 yılı Mart-Nisan aylarında Ermeniler Bakü, Şamahı, Quba, Muğan ve Lenkeran`da 30 binden fazla Azerbaycanlıyı katletti. Azerbaycan’ı bu topyekün katliamdan Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu kurtardı.
İŞGAL EDİLEN TOPRAKLAR
Hankendi 26.12.1991 Ağdere 07.07.1993
Hocalı 26.02.1992 Ağdam 23.07.1993
Şuşa 08.05.1992 Cebrayıl 23.08.1993
Laçın 17.05.1992 Fizuli 23.08.1993
Hocavend 02.10.1992 Gubadlı 31.08.1993
Kelbecer 3-4.04.1993 Zengilan 29.10.1993
***
Hocalı Kasabasında 1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan bir gecede 613 suçsuz, günahsız insana soykırım yaptılar. Kaçmaya çalışanlar pusuya düşürülerek hunharca işkence ile öldürdüler. Kimisinin kafa derisi soyuldu. Kimisinin organları kesildi. Hamile hanımların karınları deşildi.
Bu zulümler Türkiye’de ilk kez Kocaeli’nde Soykırım Müzesinde “Soykırımın Sessiz Tanıkları” olarak sergileniyor. Buraya gelenler gözyaşı ile lanet okuyarak ayrılıyorlar. Kimileri de ruhlarına dua okuyarak ayrılıyorlar. Bu güne kadar binlerce insan soykırım müzesini gezdi.
Ermeni ve destekçileri 20 Yanvar, 31 Mart’ta Bakü’deki özgürlüğü yok etmek amacı ile yaptıkları katliamlara da tarih şahittir.
Bu gün anayurdu, ata yurdu olan Karabağ’dan katliamdan kurtulan bir milyon Azerbaycan vatandaşı kaçkıncı durumda olup doğup büyüdükleri yerlere dönmenin umudu ve heyecanı ile yaşıyorlar.
Dağlık Karabağ’da uyduruk, kukla 140 bin nüfuslu sözüm ona bir devlet olduğunu ilan edenler, söyleyenler komik bir duruma düştüğünü görmüyorlar. Dağdan gelip bağdakini kovmanın geçici komikliği uzun süre devam edeceğine inananlar ancak geçmişten, tarihten ders almayan kişiler olabilir.
Buraları gezenler zihnini, ruhunu, vicdanını rahatlatmak istiyorlarsa ve de gerçeği bilmek, öğrenmek istiyorlarsa buranın her karışına dökülen Azerbaycan Türkünün kanını hatırlamalı ve düşünmelidir.
Yanlış ve yanlı düşünenleri orada akan kanlar onları tutar gün gelir toplumsal akıl ve tarih onları affetmeyecektir.
AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN KIYASLAMASI
1-Azerbaycan’ın silahlı kuvvetlerine harcadığı para Ermenistan bütçesi kadardır.
2-Azerbaycan Ordusu gelişmiş son modern silahlara sahiptir. Ermenistan adı bağımsız olan bir devlet görünümünde olup hamisi Rusya’nın koruması ile yardımları ile ayakta durmaktadır.
3-Ermenistan’dan Gürcistan üzerinden gelerek 150 bin civarında işsiz, güçsüz Ermeni vatandaşı İstanbul’da kaçak çalışarak karınlarını doyurup arttırdıkları paralarla çoluk çocuğuna yardım yapmaktadır.
4-Azerbaycan, Stratejik konuma sahip olup yer altı zenginliği (petrol- doğalgaz) olan bir devlettir.
a)Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı. b)Bakü-Tiflis-Erzurum gaz kemeri
c)Bakü-Tiflis-Kars demiryolu. d)TANAP projeleri Ermenistan’a büyük gelir getirecek projelerdi. Ermenistan’ın düşmanlığı ve işgalciliği yüzünden bu önemli gelirlerden mahrum kaldılar.
5-Karabağ işgalden kurtarılmadığı müddetçe Türkiye kapısının da açılmayacağını Ermenistan çok iyi bilmelidir.
6-Ermenistan siyasetçileri işgalci ruh ve tutumları ile en büyük zararı Ermeni halkına veriyorlar. Sağduyulu bir Ermeni vatandaşının deyimi ile “Bizi Türk-Azerbaycan düşmanlığı ile bir arada tutarak kandırıyorlar ve sömürüyorlar” diyor.
ORTAK AKIL
Ermenistan’ın Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın düşmanlığına değil, sadece dostluğuna ihtiyacı vardır. Ermenilerin dünya devleti olmalarını ve ekonomilerini iyileştirmelerinin tek yolu da kuracakları dostluk sayesinde olacaktır.